29 Şubat 2016 Pazartesi

Yorum:Ürperti | Maggie Stiefvater

Kitap:Ürperti

Yazar:Maggie Stiefvater

Yayınevi:Pegasus

Sayfa Sayısı:400

Çevirmen:Zarife Biliz

Gözlerimi açtım, sadece Grace ve ben vardık, artık ondan ve benden başka hiçbir yerde hiçbir şey yoktu. Sanki öpücüğümü ve beni içinde tutmak istermişçesine dudaklarını birbirine bastırıyor, avcumdaki bir kuş kadar kırılgan bu anı tutuyordu.

soğuk
Grace senelerce evinin arkasındaki ormanda yaşayan kurtları seyretmiştir. Aralarından bir tanesi, sarı gözlü olan -onun kurdu- ise bakışlarına hep karşılık vermiştir. Birbirlerine tanıdık gelseler de Grace sebebini bilmemektedir. 

Sıcak
Sam ikili bir hayat sürdürmektedir. Kurtken, sevdiği kızın sessiz bakışları altında yaşamaktadır. Fakat her sene kısa bir süreliğine tekrar insan olmasına rağmen Grace'le konuşmaya cesaret edememiştir… şimdiye kadar

Ürperti
Grace ve Sam için sevgi, adını koyamadıkları bir his olmuştur. Ancak bir kez dile getirildiğinde görmezden gelinemez bir hal alacaktır. Sam insan formunda kalmaya çabalamalı, Grace ise onu yanında tutmaya çalışmalıdır. Fakat bunun için geçmişin yaralarına, şimdiki zamanın kırılganlığına ve geleceğin imkânsızlığına göğüs germek zorunda kalacaklardır...



Tamamen içimden gelen bir yorumla karşınızdayım. Ürperti'yi az önce bitirdim ve yaklaşık bir haftadır okuyordum. İlk önce biraz kitabın konusundan bahsedeyim.

Grace yaklaşık 11 yaşındayken kasabasındaki kurtlar tarafından saldırıya uğruyor. Orada göz göze geldiği bir kurt kitaptaki adıyla Sam kurtları durdurarak Grace'yi kurtarıyor.Sam ve Grace arasında bir bağ oluşuyor ve 6 yıl sonra Sam insan haliyle Grace'le tanışıyor.Asıl olay bu.

Kitabın başlarında gerçekten çok etkilenmiştim çok soğuk çok farklı bir havası vardı fakat sonlara doğru kitap çok sıkıcı bir hal almaya başladı. Fantastik bir kitap olmasına rağmen olaylar o kadar azdı ki öteki sayfayı merak etmedim. Gerçekten çok durgundu.


Ama ana konuyu sevdim kurtadamların işleniş tarzını ve kadın karakter Grace hoşuma gitti. Fakat Sam çok pasif çok zayıf bir karakterdi. Kurtadam deyince böyle aklımda daha sert daha cesur bir karakter canlanmıştı. Aslında kitap beni biraz hayal kırıklığına uğrattı da diyebilirim.

Seriye devam edeceğim zaten Beklenti elimde var ama ben zaten serileri ardarda okumaktan zevk alan biri değilim o yüzden bekletmeyi düşünüyorum. Umarım bu sadece bir giriş kitabıdır ikinci kitaptan beklentim daha yüksek.

Umarım bu yorumu sevmişsinizdir. Umarım size yardımcı olabilmişimdir. Aslında blog yorumlarıma geri dönmeyi istiyorum. Yakında tekrar görüşmek üzere :*



3/5


17 Aralık 2015 Perşembe

[GKK Blog Tur] Kül | Shani Petrof&Darci Manley

Kitap:Kül

Yazar:Shani Petrof&Darci Manley

Yayınevi:Novella Dinamik

Sayfa Sayısı:464

Çevirmen:Tuba Özkat



Kader önceden belirlendi. Yönetim tarafından sıkıca kontrol ediliyor. Değiştirilemez.

Madden Sumner bir Mor olarak doğdu. Sistemin en yüksek halkası. Kaderi Yediler Bakanı olmak. Dax halkanın alt tabanı olan Kül, bir Renksiz. Kaderinde gerçekleştirmesi gereken hiçbir şey yok. Buna rağmen hayatından vazgeçmiş değil. Statüsünün onu tanımlamasına izin vermeyecek. Dax ve Madden'ın yolları, özgürlüklerini kazanmak için verecekleri mücadelede hiç beklemedikleri bir şekilde birleşecek. Peki, kaderleri için savaşmaya gerçekten hazırlar mı?

Selaaam! Farkındasınızdır yıllar sonra ilk defa bloga yorum giriyorum. Aslında bu yorumu video olarak paylaşacaktım fakat bazı aksaklıklar oldu bende yazı olarak girmeyi  tercih ettim. Gezgin Kitap Kardeşliği olarak yorumladığımız yeni tur kitabımız Kül. Kül Novella Dinamik'ten henüz yeni çıktı. Baskısının ve kapağının harika olduğunu söylemeden geçemem herhalde.

Kitap başlarda beni içine alamadı.Arka kapağında ve giriş bölümlerinde klişe bir distopya gibi görünüyor. Kitabın ortalarına geldikçe farklı bir kitap olduğu anlaşılıyor. Ve sizi çok şaşırtıyor.

Kitabı iki kadın karakterin anlatımından okuyoruz. Fakat ben ilk 250. sayfaya kadar Dax karakterini erkek sanıyordum... Başından beri Dax ve Madden'ın birlikte olacağını düşünerek okudum kitabı . Büyük ihtimalle başlıca sebebi bu. Ama kitabı okurken kafam biraz karışıktı ve dikkatimi fazla veremedim bunun da katkısı vardır belki.

Kül her sahnesinde beni şaşırttı ve beklentilerimi katladı. Aslında çok akıcı bir kitap eğer başına oturabilseydim kalın olmasına rağmen bir günde biterdi. Tabi bunda çeviremen Tuba Özkat'ın da katkısı çok büyük. Keşke kitap okuma bakımından daha verimli bir günümde başlasaydım kitaba daha çok zevk alabilirdim o zaman.
Anlatıcı geçişleri sırasındaki mod farkı kafamı karıştırdı. 1 puanı da o yüzden kırdım zaten.

Eğer distopya okumayı seviyorsanız Kül'ü kaçırmayın. Şahsen ben distopyalara pek bayılmam ama Kül'ü gerçekten eğlenerek okudum. Kısacası önerilir!! Öpüyorumm *.*




27 Mayıs 2015 Çarşamba

Yorum:Londra Caddesi



Londra Caddesi'ninin yorum videosu yayında!! Görüşlerinizi bildirip yorum yaparsanız çok sevinirim iyi seyirler :**




22 Nisan 2015 Çarşamba

Aşırı Fazla Bilgi Tag (TMI)

Kısacık bir ara ve yeni bir tag videosu! Yine çok paçozum :( 50 soru olmasına rağmen eğlenceliydi ama. Umarım eğlenerek izlersiniz ama ben bu diş ağrısıyla anca bu kadar eğlenebildim. Bu arada beni etiketleyen Çizim Prensesine çok teşekkür ederim. Bende Gamze Sel, Ezgiii (Athena'nın güncesi) ve İrem Ceren Atik'i etiketliyorum umarım yaparsınız :**



11 Nisan 2015 Cumartesi

Kitaplık Turu

Uzun zamandır yazı olarak yorum yapamıyorum ama bu vaktimi videolarla değerlendirmek istedim. Ve 1.000 abone için çoook mutluyum herkese sonsuz kes teşekkür ediyorum. Bu arada bir facebook sayfası açtım. Tık Tık :D Videoda elimi çok kıpırdattıysam özür dilerim.Elimden ancak bu kadar geliyor. İzlediğiniz için teşekkür ederiiiim :*





2 Nisan 2015 Perşembe

Mart Ayında Okuduklarım

Mart Ayında Okuduklarım videosu yayında! Saçımı gördüm ve hayattan soğudum kuş yuvası gibi :D Ama konumuz bu değil :D Yorum yapmayı unutmayınn :* İyi seyirler.









25 Mart 2015 Çarşamba

Yorum:Anna Karenina


Kitap: Anna Karenina

Yazar: Lev Tolstoy

Türü: Dünya Klasiği Edebi Roman

Yayınevi: Mart Yayınları

Sayfa Sayısı: 940


Goodreads Puanı: 3,99


Çok kısacık konusundan bahsetmem gerekirse,Anna Karenina evli bir kadın. Kardeşini ziyarete geldiğinde Vronski adında  genç bir subayla tanışıyor ve tüm hayatı değişiyor. Levin'e gelince, Kitti'den olumlu yanıt alamayınca evine dönerek kendini işlerine veriyor, köşkündeki kölelik düzeninde bir takım yenilikler yapıyor. Bir gün Kitti'ye önerisini yinelemek üzere Moskova'ya gidiyor.

 Anna Vronski'den hamile kalıyor. Vronski sevgilisinden kocasından ayrılmasını istiyor. Kocası ayrılmaya pek yanaşmıyor. Anna tehlikeli bir doğum yapıyor. Vronski bu yüzden intihar etmeye kalkıyor. Uzun süren bir hastalıktan ayağa kalkan Anna sevgilisi Vronski ile yanına küçük kızını da alarak İtalya'ya gidiyorlar.

Levin ile Kitti sonunda evleniyorlar. Dönüşlerinde Anna Vronski'nin köşküne yerleşiyor. Kocasından ayrılmıyor..Vronski ise bir başka kadına bağlanıyor.

Anna öldükten sonra Vronski orduya dönüyor ama eski yüzbaşı Aleski Vronskiolarak kalmıyor. Tam anlamıyla hayata küsüyor.


YORUMUM

Kitabın kalınlığı oldukça gözümü korkuttu fakat kendi isteğimle tam metin okumayı tercih ettim. Karenina okuduğum ilk klasik Bestseller gibi değildi okuduklarımdan çok farklıydı. Kitap beni baya oyaladı günde bir kitap bitirirken bu bir haftada anca bitti. Bunu seversem diğer klasiklere de başlarım diyordum fakat şu sıralar düşünmüyorum bu bana yetti. Tarihi aşk okumayı sevdiğim için bunu da severim diye düşünmüştüm. Ama baya garipsedim. Genelde tarihi aşk kitapları İskoçya ya da İngiltere'de geçiyor. Bende Mcdonald'lara filan alıştığım için Rus kültürü ilginç geldi. İsimleri çok farklıydı.Kitabı okurken “Bu nasıl hayal gücü? Bir insan bunu yazarken ömrü biter .” diye düşündüm. 940 sayfa boyunca, hiç sıkılmadım desem yalan olur... Hızlı hızlı okuyup geçtiğim yerler de oldu. Ama genelde hakkını vererek okumaya çalıştım.Karakterler unutulmazdı. Hiçbir kitapta bu kadar sağlam karakterleri okumamıştım. Kitap bittikten sonra  filmini izledim diğer blogger’ların yorumlarına baktım. Tolstoy’u araştırdım. Ve Tolstoy’un Levin karakterini kendine benzettiğini fark ettim. İsim benzerliği bile var. Kitapta çok fazla karakter vardı ister istemez karıştırdıklarım oldu. İsimleri de çok farklı olduğu için biraz zorluk çektim. Ama çağdaş çeviri beni çok sevindirdi. Eski dillerden eser yoktu. Bayıldığım bir roman değildi. Büyük ihtimalle benim tarzım olmadığından. Ama Anna'nın duygularının canlılığı, özellikle oğlu ile yaşadığı karşılaşma sahnesi ve Wronsky'nin aşkından şüphe ederken çektiği acının anlatılışı beni çok etkiledi. Kitap o kadar zekice yazılmış,üstünde o kadar düşünülmüş iki olayların birbirine bağlanma şekline çok şaşırdım. Açıkçası kendimde bir dünya klasiğini bu kadar ayrıntılı eleştirecek yetkiyi görmüyorum. Ben beğendim bazı sahnelerde ağzım beş karış açık kaldı ama kitap o kadar yavaş ilerledi ki bir sonra ki sayfayı okumak için sabırsızlanmadım.


ALINTILAR

"Üstesinden gelebilirsen arzumun bu dünyada, bu, Tanrı katında bir başarı olur anca. Lakin beceremezsem bunu, yinede zevkle yerine getiririm bu arzumu."

"Mutlu aileler birbirine benzerler, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır."

"Buna göre, eğer duyularım yok edilirse ya da ölürsem, varlığım yok mu demektir?"

“Bak, şunun üzerine; diyelim ki evlisin, karını seviyorsun, ama bir başka kadına tutulmuşsun.”

"Kimse, malından mülkünden memnun değildir, ama herkes kendi aklından memnundur."


Lev Tolstoy Hayatı ve Eserleri


Lev Tolstoy 28 Ağustos 1828 tarihinde Moskova'da doğdu. Babası Kont Nikolay İlyiç Tolstoy, 1812 Napolyon Savaşlarına katılmış emekli bir yarbaydı.
Tolstoy romanlarında, insanoğlunun ne kadar değişik karakterli olduğunu vurgular. ''Savaş ve Barış'', ''Anna Karanina'' insan tahlileri ve canlı tasvirler bakımından birer baş eserdir.

Lev Tolstoy'un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürdü. Karısı bile onu anlamadı. Tolstoy, bir çocuk gibi hayata küstü ve kaçtı. Seksen iki yaşındaki karanlık ve yağışlı bir Ekim gecesinde köyünden ayrıldı. Yolda hastalandı 7 Kasım 1910'da küçük bir tren istasyonunda hayata veda etti.