25 Mart 2015 Çarşamba

Yorum:Anna Karenina


Kitap: Anna Karenina

Yazar: Lev Tolstoy

Türü: Dünya Klasiği Edebi Roman

Yayınevi: Mart Yayınları

Sayfa Sayısı: 940


Goodreads Puanı: 3,99


Çok kısacık konusundan bahsetmem gerekirse,Anna Karenina evli bir kadın. Kardeşini ziyarete geldiğinde Vronski adında  genç bir subayla tanışıyor ve tüm hayatı değişiyor. Levin'e gelince, Kitti'den olumlu yanıt alamayınca evine dönerek kendini işlerine veriyor, köşkündeki kölelik düzeninde bir takım yenilikler yapıyor. Bir gün Kitti'ye önerisini yinelemek üzere Moskova'ya gidiyor.

 Anna Vronski'den hamile kalıyor. Vronski sevgilisinden kocasından ayrılmasını istiyor. Kocası ayrılmaya pek yanaşmıyor. Anna tehlikeli bir doğum yapıyor. Vronski bu yüzden intihar etmeye kalkıyor. Uzun süren bir hastalıktan ayağa kalkan Anna sevgilisi Vronski ile yanına küçük kızını da alarak İtalya'ya gidiyorlar.

Levin ile Kitti sonunda evleniyorlar. Dönüşlerinde Anna Vronski'nin köşküne yerleşiyor. Kocasından ayrılmıyor..Vronski ise bir başka kadına bağlanıyor.

Anna öldükten sonra Vronski orduya dönüyor ama eski yüzbaşı Aleski Vronskiolarak kalmıyor. Tam anlamıyla hayata küsüyor.


YORUMUM

Kitabın kalınlığı oldukça gözümü korkuttu fakat kendi isteğimle tam metin okumayı tercih ettim. Karenina okuduğum ilk klasik Bestseller gibi değildi okuduklarımdan çok farklıydı. Kitap beni baya oyaladı günde bir kitap bitirirken bu bir haftada anca bitti. Bunu seversem diğer klasiklere de başlarım diyordum fakat şu sıralar düşünmüyorum bu bana yetti. Tarihi aşk okumayı sevdiğim için bunu da severim diye düşünmüştüm. Ama baya garipsedim. Genelde tarihi aşk kitapları İskoçya ya da İngiltere'de geçiyor. Bende Mcdonald'lara filan alıştığım için Rus kültürü ilginç geldi. İsimleri çok farklıydı.Kitabı okurken “Bu nasıl hayal gücü? Bir insan bunu yazarken ömrü biter .” diye düşündüm. 940 sayfa boyunca, hiç sıkılmadım desem yalan olur... Hızlı hızlı okuyup geçtiğim yerler de oldu. Ama genelde hakkını vererek okumaya çalıştım.Karakterler unutulmazdı. Hiçbir kitapta bu kadar sağlam karakterleri okumamıştım. Kitap bittikten sonra  filmini izledim diğer blogger’ların yorumlarına baktım. Tolstoy’u araştırdım. Ve Tolstoy’un Levin karakterini kendine benzettiğini fark ettim. İsim benzerliği bile var. Kitapta çok fazla karakter vardı ister istemez karıştırdıklarım oldu. İsimleri de çok farklı olduğu için biraz zorluk çektim. Ama çağdaş çeviri beni çok sevindirdi. Eski dillerden eser yoktu. Bayıldığım bir roman değildi. Büyük ihtimalle benim tarzım olmadığından. Ama Anna'nın duygularının canlılığı, özellikle oğlu ile yaşadığı karşılaşma sahnesi ve Wronsky'nin aşkından şüphe ederken çektiği acının anlatılışı beni çok etkiledi. Kitap o kadar zekice yazılmış,üstünde o kadar düşünülmüş iki olayların birbirine bağlanma şekline çok şaşırdım. Açıkçası kendimde bir dünya klasiğini bu kadar ayrıntılı eleştirecek yetkiyi görmüyorum. Ben beğendim bazı sahnelerde ağzım beş karış açık kaldı ama kitap o kadar yavaş ilerledi ki bir sonra ki sayfayı okumak için sabırsızlanmadım.


ALINTILAR

"Üstesinden gelebilirsen arzumun bu dünyada, bu, Tanrı katında bir başarı olur anca. Lakin beceremezsem bunu, yinede zevkle yerine getiririm bu arzumu."

"Mutlu aileler birbirine benzerler, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır."

"Buna göre, eğer duyularım yok edilirse ya da ölürsem, varlığım yok mu demektir?"

“Bak, şunun üzerine; diyelim ki evlisin, karını seviyorsun, ama bir başka kadına tutulmuşsun.”

"Kimse, malından mülkünden memnun değildir, ama herkes kendi aklından memnundur."


Lev Tolstoy Hayatı ve Eserleri


Lev Tolstoy 28 Ağustos 1828 tarihinde Moskova'da doğdu. Babası Kont Nikolay İlyiç Tolstoy, 1812 Napolyon Savaşlarına katılmış emekli bir yarbaydı.
Tolstoy romanlarında, insanoğlunun ne kadar değişik karakterli olduğunu vurgular. ''Savaş ve Barış'', ''Anna Karanina'' insan tahlileri ve canlı tasvirler bakımından birer baş eserdir.

Lev Tolstoy'un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürdü. Karısı bile onu anlamadı. Tolstoy, bir çocuk gibi hayata küstü ve kaçtı. Seksen iki yaşındaki karanlık ve yağışlı bir Ekim gecesinde köyünden ayrıldı. Yolda hastalandı 7 Kasım 1910'da küçük bir tren istasyonunda hayata veda etti.










2 yorum:

  1. Tolstoy sevdiğim yazarlardandır, özellikle hayatıyla. Eski yazarlar tam bir maden. Kalınlıklarına bakmadan hepsini özellikle iş bankası gibi sağlam çevirilerden okumak gerek. Çok şey katıyorlar insana.

    YanıtlaSil
  2. Tolstoy sevdiğim yazarlardandır, özellikle hayatıyla. Eski yazarlar tam bir maden. Kalınlıklarına bakmadan hepsini özellikle iş bankası gibi sağlam çevirilerden okumak gerek. Çok şey katıyorlar insana.

    YanıtlaSil